viki-yedi  
 
  Orta Çağ: Avrupa 05.10.2024 01:28 (UTC)
   
 
Orta Çağ: Avrupa
Yahudiler Avrupa'ya Roma İmparatorluğu döneminde
yerleşmiştir. Kilisenin tam olarak örgütlenmesinden
önce, erken Orta Çağ toplumu hoşgörülüydü.[144] 800
ve 1100 yılları arasında, Hıristiyan Avrupa'da 1,5
milyon Yahudi yaşıyordu.[145] Serf veya şövalyeler
olarak feodal sistemin parçası olmadıkları için
şanslıydılar, zira bu şekilde birçok Hıristiyan için
hayatı çekilmez hale getiren baskı ve sürekli savaş
halinin dışında kalıyorlardı.[146] Sıradan Hıristiyanların
aksine, Yahudilerin çoğunluğu okuma yazma
biliyordu.[147] Finans, yönetim ve hekimlik alanlarında
sağladıkları önemli hizmetlerden ötürü Hıristiyan
toplumu ile ilişkilerinde, krallar, prensler ve
piskoposlar tarafından korunmaktaydılar.[146] Hatta
İncil üzerine çalışan Hıristiyan alimler Talmudik
hahamlara danışmaktaydı.[148] Tüm bunlar, Roma
Katolik Kilisesi'nin reformları ve güç kazanması,
özellikle de vaazler veren Fransisken ve Dominiken
keşişlerin uydurduğu hikayeler ve şehirlerde yaşayan,
kıskanç ve rekabetçi orta sınıf Hıristiyanların yükselişi
ile değişmiştir. 1300 yılına gelindiğinde, keşişler ve yerel rahipler, halka Yahudilerden nefret etmeyi ve onları
öldürmeyi öğretmek için, Paskalya yortusu sırasında dönemin kıyafetleri içindeki Yahudileri İsa'yı öldürürken
betimleyen sahne oyunlarından yararlanıyorlardı.[149] Yahudiler üzerindeki baskılar ve yaşadıkları yerlerden
kovulmaları işte bu noktada yaygın bir hal almıştır. On dördüncü yüzyılın ortalarında Kara Veba salgınlarının
Avrupa'yı harap ederek nüfusun yarıdan fazlasının ölümüne yol açmasıyla, Yahudiler de günah keçisi
seçilmiştir.[150] Nihayet, 1500 yılı civarında, Yahudiler aradıkları güvenliği buldukları Polonya'da yeniden refaha
kavuşmuşlardır.[151]
Norman Roth, bir noktada İspanya'da diğer tüm Avrupa ülkelerinin toplamından daha fazla Yahudinin yaşadığını
savunmaktadır. Kimi tarihçilerin hesaplamalarına göre, 12. yüzyılda Sefarad Yahudileri dünyadaki Yahudi
nüfusunun %90'ını oluşturmaktaydı, ancak bu oran hızla düşmüştür.[152]
Yahudi cemaatleri sürekli olarak Haçlı saldırılarının hedefi olmuş,[72] giderek sertleşen yasalar da Yahudilerin
ekonomik faaliyetlerin büyük bölümünden dışlanmasına ve toprak sahibi olmalarının yasaklanmasına neden
olduğundan, Yahudilerin sadece aralarında borç para vermenin de bulunduğu birkaç mesleği yapmaları mümkün
olmuştur.[153] Yahudiler, 1300 yılından sonra İngiltere, Fransa ve Kutsal Roma İmparatorluğu'ndan kovulmuşlar,
nüfusun büyük bölümü Doğu Avrupa'ya, özellikle de 1700'lü yıllara kadar Yahudilere eşsiz şekilde hoşgörü ile
yaklaşılan Polonya'ya gitmiştir.[109] 1764 yılına gelindiğinde, Lehistan-Litvanya Birliği'nde 750.000 Yahudi
yaşamaktaydı. O dönemde dünya üzerinde yaşayan Yahudilerin toplam nüfusunun ise 1,2 milyon olduğu tahmin
edilmektedir.[154]
Yahudileri hedef alan son ve en büyük toplu kovulma ise, İber Yarımadası'nın 1492 yılında Hıristiyanlar tarafından
yeniden fethedilmesinin (reconquista) ardından meydana gelmiştir (bkz. İspanya'daki Yahudilerin tarihi ve
Portekiz'deki Yahudilerin tarihi).[110] On yedinci yüzyılda, kovulmaların sona ermesinin ardından, bireysel koşullar
ülkeden ülkeye ve dönemden döneme farklılıklar göstermiş, ancak genel bir kural olarak, Batı Avrupa'daki
Yahudiler resmi kararlar veya gayrı resmi baskılar yoluyla tecrit edilmiş gettolarda ve ştetllerde yaşamaya
zorlanmışlardır.[155] Yirminci yüzyılın başlarına gelindiğinde, çoğu Avrupa Yahudisi, genel olarak günümüzde
Yahudiler 19
Polonya, Litvanya, Belarus ve komşu bölgeleri içine alan Rus İmparatorluğu'nun Batı sınırındaki Pale Yerleşimi'nde
yaşıyordu.[156]
Orta Çağ: İslam yönetimindeki Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu
Müslümanların yönetimindeki İber Yarımadası'nda, Yahudiler matematik, astronomi, felsefe, kimya ve filoloji
alanlarında önemli ilerlemeler sağlayacak özgürlüğe sahiptiler.[157] Bu dönem kimi zaman, İber Yarımadası'ndaki
Yahudi kültürünün altın çağı olarak da adlandırılır.[158]
Leon Poliakov, İslamın ilk dönemlerinde, Yahudilerin büyük ayrıcalıklara sahip olduklarını ve cemaatlerinin refaha
erdiğini yazar. Ticari faaliyetler yürütmelerini engelleyecek herhangi bir kanun ya da sosyal engel bulunmamaktaydı.
Birçok Yahudi Müslümanlar tarafından yeni fethedilmiş bölgelere göç ederek buralarda cemaatler oluşturmuştur.
Bağdat veziri kendi sermayesini Yahudi bankerlere emanet etmişti. Deniz ve köle ticaretinin çeşitli kısımlarının
başına Yahudiler getirilmişti. Milattan sonra 10. yüzyılda halifeliğin en önemli liman şehri olan Siraf'ın valisi de bir
Yahudiydi.[159]
On birinci yüzyıldan itibaren, Yahudilere yönelik pogromların yaşandığı örnekler de olmuştur.[160] Bunlar arasında,
Endülüs'teki Gırnata'da Yahudi mahallesinin tümüyle ortadan kaldırıldığı 1066 Gırnata katliamı da vardır.[161] Orta
Çağ Kuzey Afrika'sında[162] ve Mısır,[163] Suriye[164] ve Yemen[165] gibi diğer Arap ülkelerinde Yahudilere yönelik
şiddet olayları yaşanmıştır.
1172 yılında İslam yönetimindeki İberya'nın büyük bölümünün kontrolünü ele geçiren ve Murabıtlardan çok daha
köktenci olan Muvahhidler zımmilere karşı acımasızca davranmışlardır. Yahudiler ve Hıristiyanlar Fas'tan ve İslam
yönetimindeki İspanya'dan kovulmuşlardır.[166] Aralarında ibn Meymun'un ailesinin de bulunduğu ölüm ile ihtida
arasında bir seçim yapmaya zorlanan Yahudilerden bazıları güney ve doğudaki daha hoşgörülü Müslüman ülkelere
kaçmış, diğerleri ise kuzeye giderek büyüyen Hıristiyan krallıklarına yerleşmiştir.[167] [168]
Aydınlanma ve serbestleşme
Menora önündeki kadın ile temsil edilen Yahudilere serbestlik veren
Napolyon. 1804 tarihli bir Fransız resmi.
Aydınlanma Çağı boyunca, Yahudilerin kendi içinde de
kayda değer değişimler yaşanmıştır. Avrupa
genelindeki Aydınlanma'ya paralel olarak Haskala
(Yahudi Aydınlanması) hareketi de ortaya çıkmış,
1700'lü yıllarda Yahudiler kendi içlerine kapanmayı
bırakarak, genel Avrupa toplumunun bilgi birikimini
almaya, görgü kurallarını ve ideallerini benimsemeye
başlamıştır. Öğrencilerin aldığı geleneksel dini
öğrenime laik ve bilimsel öğretim de eklenmiştir.
Yahudi tarihi ve İbranice çalışmaları yeniden hayat
bulmuş, ulusal Yahudi kimliğine olan ilgi büyümeye
başlamıştır.[169]
Günümüzdeki tüm Yahudi mezheplerinin doğuşu da
Haskala hareketinden etkilenmiştir.[170] Aynı zamanda, Haskala, Yahudilerin ikamet ettikleri ülkelere kültürel
asimilasyonun teşvik edilmesine de ve on dokuzuncu yüzyılda Yahudilikteki Reform hareketine de katkıda
bulunmuştur.[171] Hemen hemen aynı zamanda, Haskala'nın neredeyse tam zıttını telkin eden Hasidik Yahudilik
hareketi doğmuştur. 1700'lü yıllarda, İsrael ben Eliezer (Baal Şem Tov) tarafından başlatılan Hasidik Yahudilik, dine
coşkulu ve mistik yaklaşımı ile hızla taraftar toplamıştır.[172] Bu iki hareket ve içinden çıktıkları Yahudiliğe
geleneksel ortodoks yaklaşım, çağımızda Yahudi görenekleri içindeki bölünmelerin temelini oluşturmuştur.[173]
Bu esnada, dış dünyada da bir değişim yaşanmaktaydı. 1791'de, Fransa Yahudi nüfusuna serbestlik tanıyarak
kanunlar nezdinde onlara eşit haklar veren ilk Avrupa ülkesi olmuştur.[174] Napolyon, Yahudileri Avrupa'daki
Yahudiler 20
Yahudi gettolarını terk edip yeni oluşturulan hoşgörülü siyasi rejimlere sığınmaya davet ederek bu serbestleşmeyi
daha da yaymıştır (bkz. Napolyon ve Yahudiler).[175] Danimarka, İngiltere ve İsveç gibi diğer ülkeler de Aydınlanma
döneminde Yahudilere yönelik liberal politikaları yürürlüğe koymuşlar, bunun sonucunda da bu ülkelere bir miktar
göç yaşanmıştır.[176] On dokuzuncu yüzyıl ortasına gelindiğinde, Papalık Devleti haricinde neredeyse tüm Batı
Avrupa ülkeleri Yahudi nüfuslarına serbestlik vermişler, ancak 19. yüzyılın sonunda Doğu Avrupa ve Pale
Yerleşimi'nin her yerinde baskılar ve pogromlar yoğun olarak devam etmiştir.[177] Antisemitizmin doğuda şiddet
yoluyla, batıda ise sosyal olarak varlığını sürdürmesi yüzünden de, bir dizi Yahudi siyasi hareketi ortaya çıkmış,
bunlar da Siyonizm ile sonuçlanmıştır.[112]
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 10 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol