viki-yedi  
 
  Siyonizm ve Avrupa'dan göç 05.10.2024 01:25 (UTC)
   
 
Siyonizm ve Avrupa'dan göç
1930'larda Polonya'daki Siyonist Tarbut
okullarından bir poster. Siyonist partiler Polonya
siyasetinde son derece aktif bir rol oynuyordu.
Polonya'daki 1922 genel seçimlerinde,
parlamentoda Yahudilere ait 35 sandalyeden 25'i
Siyonistler tarafından kazanılmıştı.[178]
Siyonizm, İsrail Diyarı'nda Yahudi halkı için bir memleket kurulmasını
destekleyen bir uluslararası siyasi harekettir. Kökenleri daha eskiye
dayanmakla birlikte, hareket resmi olarak Avusturyalı gazeteci
Theodor Herzl tarafından 19. yüzyıl sonunda kurulmuştur.[179]
Uluslararası hareket sonunda 1948 yılında dünyada modern zamanların
ilk ve tek Yahudi Devleti olan İsrail Devleti'ni kurmuştur. Siyonizm
halen öncelikle İsrail devleti ve hükümetini desteklemek ve Yahudi
halkı için bir memleket olarak statüsünü korumak amacıyla varlığını
sürdürmektedir.[180] Bir "diyaspora milliyetçiliği" olarak
tanımlanan[181] Siyonizm destekçileri tarafından amacı Yahudi
halkının kendi kaderini tayin etmesi olan bir ulusal kurtuluş hareketi
olarak görülür.[182]
Siyonizm, Yahudi halkı ile Yahudilerin ulus olduğu kavramının M.Ö.
1200 yılı ile İkinci Tapınak dönemi (yani M.Ö. 70'e kadar) arasında bir
noktada ortaya çıktığı düşünülen İsrail Diyarı arasında bağ kuran dini
gelenek üzerine kurulmuş olsa da,[183] [184] daha ziyade Avrupa
Yahudilerinin kıtanın her yerindeki yoğun Antisemitizm'e bir tepki
olarak başlayan modern hareket büyük ölçüde laik bir karaktere sahip
olmuştur.[185]
Siyasi yollardan tepki vermenin yanı sıra, 19. yüzyılın sonlarında, çok
sayıda Yahudi Doğu Avrupa'daki baskılardan da kaçmaya başlamış,
bunların çoğu Amerika Birleşik Devletleri'ne giderken bir kısmı da
Kanada ve Batı Avrupa'ya yerleşmiştir. 1924 yılına gelindiğinde, sadece ABD'ye göç eden ve Avrupa'da yükselen
Antisemitizm'in yol açtığı baskıların pek olmadığı bu ülkede büyük bir cemaat kuran Yahudilerin sayısı neredeyse
iki milyona ulaşmıştı (bkz. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yahudilerin tarihi). Birinci Dünya Savaşı'nda,
450.000'i çarlık Rusya'sı, 275.000'i de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu saflarında olmak üzere, İttifak ve İtilaf
devletleri ordularında 1.172.000'in üzerinde Yahudi asker hizmet vermiştir.[186]
İkinci Dünya Savaşı ve Holokost
Antisemitizm en yıkıcı şekline, Yahudilerin yok edilmesini öncelik olarak belirleyen ve 1941 - 1945 yılları arasında
Holokost'ta yaklaşık altı milyon Yahudinin öldürülmesi ile sonuçlanan Nazi Almanya'sının politikalarında
ulaşmıştır.[187] Naziler işgal ettikleri topraklarda Yahudileri ve diğer grupları arazide toplu olarak öldürmek için
başlangıçta Einsatzgruppen adını verdikleri ölüm taburlarından faydalanmışlardır. 1942 yılına girildiğinde, Nazilerin
lider kadrosu Avrupa Yahudilerinin soykırımını öngören Nihai Çözüm'ü hayata geçirmeye ve özellikle Yahudileri
öldürmek için imha kampları kurarak Holokost'un hızını artırmaya karar vermiştir.[188] [189] Bu, sınai ölçekte bir
Yahudiler 21
soykırım yöntemiydi. O zamana kadar hastalıkların kol gezdiği, aşırı kalabalık gettolara kapatılmış olan milyonlarca
Yahudi, (sıklıkla trenle) Nazi ölüm kamplarına naklediliyor, buralarda bir kısmı belirli bir yere (çoğunlukla gaz
odalarına) yönlendiriliyor, ardından da ya gaz verilerek ya da vurularak öldürülüyordu. Cesetleri ise gömülüyor ya
da yakılıyordu. Diğerleri ise kendilerine çok az yemek verilen ve salgın hastalıkların yaygın olduğu kamplarda
tutuluyordu.[190]
İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefik ordularında savaşan Yahudilerin sayısının %40'ı Kızıl Ordu'da olmak üzere,
1,4 milyon olduğu tahmin edilmektedir.[191]
İsrail
Batı (Ağlama) Duvarı'nda dua eden Yahudiler.
1948 yılında, İsrail Devleti'nin kurulması ile,[192] Kudüs'ün Romalılar
tarafından yıkılmasından beri ilk Yahudi devleti kurulmuş oluyordu.
1948 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından, daha önceleri Kuzey Afrika ve
Ortadoğu'da yaşayan 850.000 Yahudinin büyük çoğunluğu da İkinci
Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'dan gelen artan sayıda göçmene
katıldı.[193] Yirminci yüzyılın sonuna gelindiğinde, Yahudi nüfus
merkezleri muazzam ölçüde değişmiş, Amerika Birleşik Devletleri ve
İsrail laik ve dini Yahudi yaşamının merkezleri haline gelmiştir.
Baskılar
Daha cok bilgi icin: Antisemitizm, Antisemitizmin tarihi ve Yeni Antisemitizm
Yahudi tarihi boyunca Yahudi halkı ve Yahudilik çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Geç Antik Çağ ve erken Orta
Çağ'da, Roma İmparatorluğu (sonrasında da Bizans İmparatorluğu), ilk olarak pagan Roma döneminde yaşadıkları
topraklardan kovdukları ardından da Hıristiyan Roma döneminde resmen ikinci sınıf vatandaş statüsüne soktukları
Yahudi nüfuslarına defalarca baskı uygulamıştır.[194] [195] Orta Çağ'ın sonraki dönemlerinde, Hıristiyan Batı
Avrupa'da, özellikle de Almanya'nın dört bir yanında Yahudilerin katledildiği Haçlı Seferleri sırasında, Yahudilere
Hıristiyanlık adına zulüm yapılmış, Yahudiler İngiltere, Almanya ve Fransa'dan kovulmuştur. En büyük çaplı sürgün
ise, İber Yarımadası'nın Katolikler tarafından yeniden fethedilmesinin (reconquista) ardından İspanya ve Portekiz'de
yaşanmış, hem Sefarad Yahudileri hem de Müslümanlar kovulmuştur.[72] [76] 1870 yılına kadar varlığını sürdüren
Papalık Devleti'nde ise, Yahudilerin sadece getto adı verilen belirli mahallelerde yaşamasına izin verilmiştir.[196] On
dokuzuncu yüzyılda ve (İkinci Dünya Savaşı sona ermeden önce) 20. yüzyılın ilk yarısında, Roma Katolik Kilisesi,
"iyi Antisemitizm" ve "kötü Antisemitizm" arasında bir ayrım yapmıştır. Buna göre, "kötü" Antisemitizm,
Yahudilere karşı nefreti soylarından ötürü savunurdu. Bu, Hıristiyanlık karşıtı addediliyordu, zira Hıristiyanlığın
mesajı etnik kimliğine bakılmaksızın tüm insanlığa gönderilmişti ve herkes Hıristiyan olabilirdi. "İyi" Antisemitizm
ise, gazeteleri, bankaları ve diğer kurumları kontrol altına alma komplolarını, sadece servet birikimine önem
vermeleri gibi Yahudilere isnat edilen suçlamaları doğru kabul eder ve bunları eleştirirdi.[197]
İslam ve Yahudilik arasında ise karmaşık bir ilişki var olmuştur. Geleneksel olarak, Yahudiler ve Hıristiyanlar
Müslüman topraklarında zımmi statüsünde yaşıyor, dini akidelerini yerine getirmelerine ve kendi iç işlerini
yönetmelerine, belirli koşullar çerçevesinde izin verilmiştir.[198] Bu koşullardan biri de, zımmilerin Müslüman
devlete cizye (özgür yetişkin gayrımüslüm erkeklerden alınan vergi) ödemesi gerekiyordu.[198] İslami yönetim
altında, zımmiler düşük bir statüye sahiptiler. Silah taşımalarının ve Müslümanları ilgilendiren davalarda şahitlik
etmelerinin yasaklanması gibi bazı sosyal ve yasal engelleri vardı.[199] Ancak bu engellerin büyük bölümü
sembolikti. Bernard Lewis'in tabiriyle "en onur kırıcı" olanı[200] ise, Kuran'a ya da hadislere dayanmayan ancak Orta
Çağ başlarında Bağdat'ta ortaya çıkan ve son derece düzensiz bir şekilde uygulanan ayırt edici kıyafet giyme
zorunluluğuydu.[200] Öte yandan, Yahudiler dinleri yüzünden öldürülme ya da sürülme veya zorla din değiştirmeleri
yönünde baskı ile nadiren karşılaşmışlar, çoğunlukla da ikamet ve meslek tercihlerinde serbest olmuşlardır.[201]
Yahudiler 22
Nitekim, Emeviler ve Abbasilerin yönetimi altında 712-1066 yılları arası dönem İspanya'daki Yahudi kültürünün
Altın Çağı olarak adlandırılır. Bu duruma yönelik önemli istisnai durumlar ise, 12. yüzyıl Endülüs'ünde[202] (daha
sonraları da Müslüman İran'da)[203] Muvahhid hanedanının hükümdarları tarafından Yahudilerin öldürülmesi ya da
din değiştirmeye zorlanması, Yahudilerin 15. yüzyıldan başlayarak, özellikle de 19. yüzyıl başlarından itibaren Fas'ta
mellah adı verilen duvarlarla çevirili mahallelerde yaşamaya zorlanmasıdır.[204]
Modern çağda Yahudilere yönelik en büyük ölçekli zulüm, Holokost olmuştur: İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nazi
Almanya'sı ve işbirlikçileri tarafından Avrupa Yahudileri (ve Kuzey Afrika'nın Avrupalıların kontrolü altında olan
kısımlarındaki çeşitli Yahudi cemaatleri) ve diğer azınlık grupları devlet kontrolünde sistematik olarak zulüm
görmüş ve soykırıma uğratılmıştır.[205] Zulümler ve soykırım kademeli olarak gerçekleştirilmiştir. Yahudileri sivil
toplumun dışına çıkarmaya yönelik yasalar İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden yıllar önce yürürlüğe
konmuştur.[206] Toplama kampları kurulmuş, buralara hapsedilenler yorgunluktan veya hastalıktan ölene kadar köle
olarak çalıştırılmıştır.[207] Nazi Almanya'sı tarafından işgal edilen Doğu Avrupa topraklarında, Einsatzgruppen adı
verilen özel birimler Yahudileri ve siyasi muhalifleri kitlesel olarak kurşuna dizerek öldürmüştür.[189] Yahudiler ile
Çingeneler sıkışık gettolara hapsedilmişler, ardından da trenlerle yüzlerce kilometre uzaklıktaki imha kamplarına
taşınmışlardır. Yolculuktan sağ çıkmayı başaranların büyük bölümü bu kamplardaki gaz odalarında
öldürülmüştür.[208] Alman bürokrasisinin her kolu bu kitle katliamının lojistiğinde yer almış, bir Holokost uzmanının
sözleri ile, ülke "soykırımcı bir ulus" halini almıştır.[190]
Yahudi liderler
Yahudi cemaatlerinde tek bir yönetici kurum veya dini doktrinden sorumlu tek bir yetki mercii bulunmaz.[209] Bunun
yerine, çeşitli yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde çeşitli laik ve dini kurumlar Yahudi cemaatine farklı açılardan
liderlik yaparlar.[210]
Ünlü Yahudiler
Yahudiler, aralarında birçok bilim dalı, sanat, siyaset ve iş dünyasının da bulunduğu birçok alanda insanlığa önemli
katkılarda bulunmuşlardır. Nobel Ödülü sahibi Yahudi sayısı, Yahudilerin dünya nüfusundaki payı ile son derece
orantısızdır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 8 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol